06 Nisan 2021 - Salı

YAZIKLAR OLSUN BİZE!...

Yazar - Nevzat Doğan
Okuma Süresi: 4 dk.
Nevzat Doğan

Nevzat Doğan

nevzatdogan_33@hotmail.com - 05322710577
Google News

Üç kıta,  milyonlarca kilometre karelik bir alanda  din, dil, ırk ayrımı yapmadan 600 yıl boyunca milyonlarca insanı huzur içerisinde  yaşatan  bir  milletin evlatları, kadına şiddet, tecavüz, taciz ve  cinayetleri önleyecek  gerekli yasaları çıkaramıyorsak yazıklar olsun bize…

Nedir bu İstanbul sözleşmesi….

‘’Siz kadınlarınızı, kızlarınızı aile içi şiddet cinayet, taciz ve tecavüzlerden  koruyamıyorsunuz.Biz size  bir sözleşme  hazırladık. Siz de bunu uygulayacaksınız ben de kontrol edeceğim’’ diyor sevgili medeni  batılı sözde dostlarımız.

Şimdi bunu diyen batıya ve ABD’ye bir bakalım;

Cinsiyet eşitliği açışından dünyanın en üst sıralarında yer alan İskandinav ülkeleri Norveç, Danimarka, Finlandiya ve İsveç’te bu haklara ve yasal korumaya  rağmen tecavüz oranları anormal derecede çok yüksek. Şimdi bu paradoksu nereye koyacağız.

Bana göre bu sözleşmeyi hazırlayanların amacı kadınları korumak falan değil. Amaçları kadını koruma görüntüsü altında aile kavramını yok etmek ve cinsiyetsiz bir toplum yaratmak olsa gerek.

Bu sözleşme nerde hazırlandı ABD de. Nerdeyse her dakika da bir cinayet, taciz ve tecavüzün işlendiği bu ülke sözleşmeyi kabul etmiyor, vatikan, İngiltere, Japonya kabul etmiyor, Rusya konusunu bile etmiyor, Komşumuz Yunanistan bile çekince koyarken Türkiye 11 Mayıs 2011 tarihinde sözleşmeyi imzalayan ve kabul eden ilk ülke oldu.

Sanırım 2018 yılında LGBT lilerin  başı çektiği  Onur Yürüyüşünden  sonra işin rengi değişti.

2021 Mart ayında da Türkiye’nin bu sözleşmeden, halk desteğini yitirdiği, LGBT ve bazı marjinal grupların bu sözleşmeyi kendilerine kalkan yaptığı, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği Türk  toplum yapısına  aykırı bulunduğu gerekçesiyle ayrıldığı açıklandı.

Bu ayrılış hem içerde hem de dışarda rahatsızlık  uyandırdı.

Dışarının rahatsız olması, zincirin kırılmasından. Filipinlerdeki Moro Müslümanlarından, afrikaya  kadar olan coğrafyada  yaşayan Müslümanların, biz kabul etsekte etmeksekte Türkiye kutup yıldızı gibidir.

Bunu  bilen ABD ve batı da hep içireceği acı hapın üzerini tatlı birşeylerle  kaplar öyle  içirir. Bugüne kadar hep böyle yaptılar.

Kadınlarımızı, genç kızlarımızı, namus cinayetlerinden, tecavüzlerden, tacizlerden şiddetten  koruyacak her türlü yasaya sonuna kadar evet…

Ancak ailenin korunması şartıyla…

Bu tacizleri, tecavüzleri, cinayetleri işleyenler uzaydan gelmedi. Onları da  bir anne  baba  yetiştirdi.

Bizim toplumumuzu batıdan ayıran en büyük fark, geleneklerimiz, örfümüz, adetlerimiz ve namus anlayışımızdır. İstanbul sözleşmesinde bu saydığımız değerlerin hepsinin kökünü kazıyana kadar mücadele edeceğiz diyor.

Zaten bunu sözleşme olmadan da yapıyorlardı.

Bizler çocuklarımızı  yetiştirmeyi, televizyona, youtube, facebook ,ınstagrama ve tüm değerlerimizi  yok sayan dizilere, filmlere  bırakırsak istediğiniz  kanunu çıkarın.

Bu suçların önüne geçemeyiz.

Onun için sevgili anneler, bacılar  çocuklarınızı kendiniz yetiştirin.

Çocuklarımızı,  Subliminal mesajların verildiği, her türlü  çirkinliğin gösterildiği, mecraların insafına bırakmayın.

 

 

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.